İşveren Markası Evrimine Liderlik Etmek

Bir şirket değiştiğinde ve büyüdüğünde, işveren markası da gelişmelidir.

 

Dünyanın en büyük profesyonel hizmet şirketlerinden biri olduğunuzda “uyarlanabilirlik” nasıl görünür?

 

EY’de (Ernst & Young olarak da bilinir) Küresel İşveren Markası Lideri olan Erin Maxin’in karşılaştığı zorluk tam olarak bu! EY dünya çapında 200.000’den fazla çalışana sahiptir ve 150’den fazla ülkedeki müşterileriyle çalışmaktadır.

 

  1. Dört Büyüklerin Dışına Teknoloji Yeteneği Çekmek

Teknoloji çalışanlarını çekmek, günümüzde işveren markası liderlerinin karşılaştığı en yaygın yetenek zorluklarından biridir. Aranan bir ‘’Big Four’’ işvereni değilseniz, teknik rolleri doldurmak ve teknoloji yeteneğini elinizde tutmak için mücadele verirsiniz.

 

EY, stajların işe alım pipeline’nı beslediği, yıllardır kullandığı kampüs işe alım modelinden uzaklaşmak zorunda kaldı. Maxin, “Yetenek modellerimiz değişiyor çünkü işimiz değişiyor” diyor. Artık EY, teknik rolleri için en iyi eşleşmeleri bulmak için her zamankinden daha geniş bir geçmişe ve beceri setine sahip kişilerden yararlanıyor.

 

  1. Çalışan Kıdem Süresinin Azaltılması

Geçmişte, “İş ortağı yolu”, çalışanların bir işe daha uzun süre bağlı kalmasını sağlıyordu. Artık bu adaylar için daha az çekici. Görev süreleri kısalıyor ve günümüz çalışanlarının işverenleriyle on yıllarca sürecek bir ilişki arzu etme olasılıkları daha düşük.

 

Maxin, “Başvuru sahiplerinin aday perspektifinden sahip oldukları deneyim, markamızı pazarda satma ve geliştirme yeteneğimiz için gerçekten önemlidir” diyor. Kendisi ve ekibi için, olağanüstü bir aday deneyimi yaratmak yalnızca insancıl değil; iş başarısı için de hayati önem taşır.

 

  1. Küresel Krize Hazırlanmak

Pandemi, işveren marka ekipleri de dahil olmak üzere birçok şirkette köklü değişikliklere neden oldu. Ekipler uzaktan çalışmaya başladı, sağlık her şeyden önemli hale geldi ve COVID öncesi işe yarayan marka mesajları artık yankı uyandırmadı.

 

“Pandemi gibi şeyler dünyanızı değiştirdiğinde,” diyor Maxin, “onu çok hızlı bir şekilde özelleştirebilir ve bölgelerinize, paydaşlarınıza ihtiyaç duydukları şeyi verebilirsiniz.”

 

  1. P

Çalışanlar, çalışan deneyimi hakkında sade düşüncelerini sunmak için online platformlara yöneliyor.

 

Bu, şeffaflık ve deneyim yönetiminin artık başarılı bir işveren markası stratejisinin merkezinde yer aldığı anlamına geliyor. “Sosyal medya kanallarınıza muhteşem videolar, muhteşem reklamlar ve harika içerikler koyabilirsiniz ama çalışanlarınız harika bir deneyim yaşamıyorsa, bunu paylaşabilecekleri platformları var,” diye hatırlatıyor Maxin. “Bu sizin işveren markanız, beğenin ya da beğenmeyin.” diye de ekliyor.